Sniffing Nedir? Sniffing Saldırısından Korunma Yolları
02/09/2024Dijital sistemlerde kullanılan, kişilere veya şirketlere ait özel bilgilerin yeterli seviyede korunamamasıyla ortaya çıkan bir durum olan veri ihlali, sistemlere yapılacak saldırıların ciddi zararlar vermesine yol açabilir. Hassas ve önemli verilerin üçüncü şahıslar tarafından kopyalanması ve kötüye kullanılması, birçok kişinin kimlik bilgilerinin suç içerikli eylemlere karışmasına veya maddi kaynaklarının başkaları tarafından ele geçirilmesine sebep olabilir. Son derece ciddi sonuçlar doğurabilecek bir problem olan veri ihlalini engellemek için, öncelikle bu ihlalin hangi şekillerde gerçekleşebileceğini öğrenmek gerekir. Peki, veri ihlali nedir ve hangi yöntemlerle gerçekleştirilir? Bu konu hakkındaki tüm detayları aşağıda bulabilirsiniz.
Veri İhlali Nedir?
Veri ihlali, dijital sistemlerde saklanan hassas bilgilerin üçüncü parti kişi veya kuruluşların eline geçmesi anlamına gelir. Kullanıcı adı, şifre, e-posta adresi, telefon numarası, kimlik numarası, vergi numarası gibi önemli veriler, dijital platformlarda güvenle saklanmadıkları takdirde siber saldırganların hedefi haline gelebilir. Bu kişisel bilgiler, siber saldırganlar tarafından çeşitli sahtecilik ve dolandırıcılık işlemlerinde kullanılarak verilerin gerçek sahiplerini ciddi şekilde mağdur edebilir. Bu tür riskler, iş dünyasında da son derece ciddi sorunlara yol açabilir. Veri hırsızlığını engelleyemeyen şirketler, ciddi itibar kaybı yaşayabilir ve önemli hukuki davalarla karşı karşıya kalabilir. Bu sebeple, dijital dönüşüm sürecini gerçekleştiren ve internet platformlarında veri bulunduran tüm şirketlerin veri güvenliği konusuna önem vermesi gerekir.
Veri İhlali Türleri
Veri ihlali, pek çok farklı türde gerçekleşebilir. En sık karşılaşılan veri ihlal türleri ise aşağıdaki gibidir:
Harici Saldırılar
Hacker saldırıları, veri güvenliği konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli tehlikelerden biridir. Gizli verilere ulaşmak isteyen hackerlar, dijital sistemlere siber saldırılar gerçekleştirerek güvenlik açıklarını bulabilir ve saklanan verilere sızabilir. Harici saldırılar arasında kötü amaçlı yazılımlar ve phishing (oltalama) teknikleri de bulunur. Saldırganlar, veri hırsızlığı yapan yazılımları veya sahte linkleri sistem kullanıcılarına ileterek kişisel verileri ele geçirmelerini sağlayacak güvenlik açıkları oluşturabilir.
Dahili Tehditler
Şirketlerin dikkat etmesi gereken noktalar arasında içeriden gelen tehditler de bulunur. Şirket çalışanlarının yetersiz eğitimden kaynaklanan hataları veya kötü niyetli hareketleri, sistemde korunan verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesine sebep olabilir.
Kazayla Gerçekleşen İhlaller
Teknoloji kullanımında yapılan hatalar, kaza sonucu veri ihlali yaşanmasına yol açabilir. Yazılımların yanlış yapılandırılması, atılması gereken güvenlik adımlarının unutulması gibi hatalar, kötü niyetli kişilerin dijital sistemlere sızmasını kolaylaştırabilir. Kaybolan veya çalınan şirket cihazları da kötü niyetli kişilerin sisteme kaçak giriş yapmasına ve saklanan verileri çalmasına sebep olabilir.
Üçüncü Taraf İhlalleri
Şirketlerin verileri tedarik zincirinde ya da diğer pozisyonlarda bulunan üçüncü taraf iş ortaklarına karşı korumaması da sık karşılaşılan bir sorundur. Üçüncü taraf iş ortakları, sistemdeki verileri kendileri ele geçirebilir veya bıraktıkları güvenlik açıklarıyla siber saldırganların hedefi haline gelebilir.
Veri İhlalinin Sonuçları
Veri güvenliği, yasalarla korunan çok önemli bir haktır. Bu nedenle, veri ihlaline yol açan firmalar pek çok zarara uğrayabilir. Veri güvenliğine yeterli önemi vermeyen firmaların karşılaşabileceği problemler ise aşağıdaki gibidir:
Finansal Zararlar
Veri ihlali, her şeyden önce finansal zarara yol açar. İhlal, müşteri kaybına sebep olarak şirketleri zarara uğratır. Bununla birlikte, veri hırsızlığına uğrayan şirket, yeterli güvenliği sağlamaması sebebiyle çeşitli para cezaları ve hukuk masraflarıyla karşılaşabilir.
İtibar Kaybı
Verileri güvenli bir şekilde muhafaza edememek, şirketler için çok ciddi bir itibar problemi oluşturur. Verileri çalınan müşteriler, markaya olan güvenlerini yitirir. Bu bilginin çeşitli medya kanalları aracılığıyla yayılması ise veri ihlaline uğrayan şirketin ciddi bir itibar kaybı yaşamasına yol açabilir.
Hukuki ve Düzenleyici Sonuçlar
Kişisel ve tüzel veriler, KVKK ve GDPR gibi kanun ve tüzüklerle koruma altına alınır. Hem yerel hem de global ölçekte korunan verilerin güvende tutulamaması, çeşitli hukuki sonuçları beraberinde getirir. Verileri çalınan gerçek veya tüzel kişiler, bu sorunu çözmek için hukuki yollara başvurabilir ve zararlarının veri ihlalini engelleyemeyen şirket tarafından tazmin edilmesini talep edebilir.
Operasyonel Etkiler
Veri ihlali, operasyonel süreçlerin olumsuz yönde etkilenmesine de yol açar. Veri kurtarma ve iyileştirme çabaları, dijital platformların normal seyrinde çalışmasını engelleyerek iş süreçlerinin kesintiye uğramasına sebep olabilir.
Veri İhlalleri Nasıl Gerçekleşir?
Şirketlerin tedbir alması gereken pek çok farklı veri ihlali türü vardır. Bu ihlallerin bir kısmı saldırılar şeklinde gerçekleşirken, bir kısmı da yönetim zayıflıklarından kaynaklanır. Mutlaka tedbir alınması gereken veri ihlali türleri ise şu şekildedir:
Sosyal Mühendislik Saldırıları
Sosyal mühendislik saldırıları, veri ihlali konusunda yaşanacak en büyük riskler arasındadır. En sık rastlanan sosyal mühendislik saldırı türleri ise phishing (oltalama) ve baiting’dir. Her iki yöntem de kullanıcıları yanıltma esasına dayanır. Kullanıcıların zararlı içeriklere sahip linklere tıklamasını ya da kötü niyetli yazılımlar indirmesini sağlayan saldırganlar, kullanıcı verilerini ele geçirebilir.
Zayıf Parolalar ve Erişim Kontrolleri
Siber saldırganlar, kullanıcı hatalarından da sıklıkla faydalanır. Kullanıcıların seçtiği parolaların kolayca tahmin edilebilir olması durumunda, saldırganlar bu açıktan yararlanarak sisteme giriş yapabilir. Bu noktada şirketlere de önemli sorumluluklar düşer. Şirketler, bir yandan kullanıcılarını güvenli şifre seçmeye yönlendirmeli, diğer yandan da erişim kontrollerini sağlamalıdır. Erişimlerin yetersiz şekilde kontrol edilmesi, sisteme yapılan sızıntıların tespit edilmesini engelleyebilir ve bu durum da şirketlerin hukuki sorunlar yaşamasına yol açabilir.
Güvenlik Açıkları
Şirketlerin dijital sistemlerini yeterli seviyede güvenli hale getirmemesi de veri ihlali konusunda etkilidir. Sistemde kullanılan yazılım ve donanımların yeterli seviyede test edilmemesi, muhtemel güvenlik risklerine karşı yama yapılmaması gibi durumlar, siber saldırganların sistemde güvenlik açığı bularak veri hırsızlığı yapmasına yol açabilir.
İçeriden Gelen Tehditler
Siber saldırganlar, sisteme dışarıdan sızamamaları durumunda şirket içinde görevli kişilerle işbirliği yapabilir. Şirket çalışanları, gizli verileri dışarıya sızdırarak kötü niyetli kullanımın önünü açabilir. Çalışanlar, yetkileri olmadığı halde verilere erişmek için sistemlere izinsiz erişim sağlayabilir. Bu sorunun engellenmesi için şirket içi denetimlerin düzenli olarak yapılması gerekir.
Veri İhlallerine Karşı Alınabilecek Önlemler
Dijital sistemlerle entegre şekilde çalışan şirketler, veri ihlali riskini önceden öngörüp gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Kullanıcılara güvenli bir sistem sunmayan şirketler, olası veri ihlallerinden sonra hukuki olarak sorumlu kabul edilir. Bu riskten korunmak isteyen şirketlerin alabileceği pek çok farklı önlem bulunmaktadır. Bu önlemlerin en önemlilerini aşağıda bulabilirsiniz:
Güçlü Erişim Kontrolleri
Şirketler, dijital sistemlerine kullanıcı girişi yapmak isteyenlerin kimliklerini iki faktörlü doğrulama yöntemleriyle teyit edebilir ve böylece kimlik hırsızlığının önüne geçebilir. Şirketler, aynı zamanda kullanıcıların güçlü parolalar oluşturmasını zorunlu hale getirerek zayıf parolalar nedeniyle yaşanabilecek sızıntıların önüne geçebilir.
Veri Şifreleme
Veri şifreleme, siber saldırılardan korunmanın en önemli yollarından biridir. Uçtan uca şifreleme yöntemi, kullanıcı verilerinin üçüncü taraflarca görülmesini engeller. Bununla birlikte, depolama esnasında da saklanan verilerin şifrelenmesi gerekir. Verilerin şifrelenmesi, olası kötü niyetli erişimlerin bilgilere ulaşmasını ve siber saldırıların veri ihlaline yol açmasını engeller.
Ağ Güvenliği
Şirketler, verilerin saklandığı sistemin ağ güvenliğini sağlamakla da yükümlüdür. Dijital sistemler kullanan şirketler, bu sistemlerdeki ağı güvenlik duvarlarıyla saldırılara karşı koruyabilir. IDS/IPS sistemleri de başvurulabilecek yöntemler arasındadır. IDS/IPS sistemleri, güvenlik duvarının aşılması durumunda devreye girer ve kötü niyetli hareketleri tespit ederek bağlantıyı keser. Bu sayede siber saldırganlar, güvenlik duvarlarını aşsalar dahi verilere ulaşma şansı bulamaz.
Düzenli Güvenlik Eğitimleri
Veri ihlaline karşı tedbir almak isteyen şirketlerin başvurması gereken bir diğer yöntem de çalışanlara ve sistem kullanıcılarına düzenli olarak eğitim vermektir. Hem şirket çalışanlarında hem de sistem kullanıcılarında farkındalık oluşturarak sistemin güvenlik seviyesini artırabilir, kullanıcı hatasından kaynaklanan veri sızıntılarının önüne geçebilirsiniz.
Olay Müdahale Planları
Kullanıcılara güvenli bir deneyim sunmak isteyen şirketlerin farklı saldırı senaryolarına karşı tedbir alması da gerekir. Siber güvenlik konusunda yüksek bir çıtaya ulaşmanın en önemli yollarından biri, saldırıların ne şekilde gelişebileceğine dair analizler yapmak, bu konudaki açıkları kapatmak ve olası saldırılara müdahale planları hazırlamaktır. Hızlı bir aksiyon planına sahip olan şirketler, saldırıya uğramaları durumunda hemen müdahale edebilir ve saldırıları veri ihlali gerçekleşmeden ya da kayıplar büyümeden durdurabilir.
Veri İhlali Durumunda Yapılması Gerekenler
Yeterli seviyede önlem almayan her şirket, veri ihlali durumuyla karşı karşıya gelebilir. Veri sızıntısı yaşanması durumunda hızlı bir şekilde aksiyon almak, sorunun daha da büyümeden kontrol edilmesi açısından büyük önem taşır. Veri ihlali yaşayan şirketlerin atması gereken adımlar ise aşağıdaki gibidir:
İhlali Tespit Etme
İlk olarak yapılması gereken şey, ihlalin nereden ve ne şekilde gerçekleştiğini bulmaktır. Sistemdeki anormallikler izlenerek ve log analizleri yapılarak saldırganların nasıl bir yöntem izlediği tespit edilmelidir. Bu aşama, saldırıların tekrarlanmasını ve veri sızıntısının büyümesini engellemek açısından büyük önem taşır.
İhlali İzole Etme ve Kontrol Altına Alma
İhlalin ne yolla gerçekleştiğini bulan şirketler, acil önlemler alarak güvenlik eksikliği gidermeli ve saldırının tekrarlanmasını önlemelidir. Bu sayede daha fazla verinin şirket dışına sızması engellenir ve krizin daha büyük bir hale gelmesinin önüne geçilir. Saldırının tekrarlanmaması için sunucu değişikliği, yeni güvenlik duvarları ve güvenlik yazılımlarına yama yapma gibi önlemler alınabilir.
Yetkililere Bildirim
Yasalara göre veri sızıntısı yaşayan şirketler, bu durumu resmi makamlara bildirmekle yükümlüdür. Sızıntı sonrasında sorunu kontrol altına almak için yapılacak güvenlik işlemlerinden hemen sonra yasal yetkililere bildirimde bulunulmalıdır. Bu bildirimin yasalara uygun şekilde yapılması, sonraki süreçte yaşanabilecek hukuki sorunları azaltmanız açısından önem taşır.
Kriz Yönetimi ve İletişim
KVKK maddelerine göre veri ihlali sorunuyla karşılaşan şirketler, bu durumu müşterileriyle paylaşmak zorundadır. Veri ihlali gerçekleştikten sonra şirketler, hem verileri sızan müşterilere hem de kendilerini tercih eden diğer kullanıcılara açıklama yapmalıdır. Verileri çalınan kişilere yapılacak bildirim, resmi yollarla ve kişisel olarak gerçekleştirilebilir. Verileri çalınmamış diğer müşteriler için ise kamuoyu açıklaması yapılabilir.
Veri ihlali, dijital sistemler kullanan şirketlerin karşılaşabileceği en ciddi risklerden biridir. Şirketin ve müşterilerin maddi kayıp yaşamasına, şirketin prestijinin azalmasına ve hukuki davalarla karşılaşmasına yol açabilen veri ihlalleri, kimi zaman toplumsal krizleri dahi tetikleyebilir. Bu gibi sorunlardan korunmak isteyen şirketler, dijital sistemlerini daima güncel tutmalı ve proaktif güvenlik önlemleriyle sistemlerini sürekli korumalıdır. Veri ihlaline karşı oluşturulacak güvenli ve çok katmanlı savunma hatları, yaşanabilecek her türlü krizin önüne geçer, şirketin prestijini yükseltir ve müşteri sayısını artırır.
2021 yılında Facebook’un kullanıcı verilerinin çalındığını açıklaması ve 2022 yılında Yemeksepeti’nin kullanıcı veritabanının çalınması gibi olaylar, yaşanmış en büyük veri ihlali örneklerindendir.
Kişisel verilerin işlenmesi için veri sahibinin açık rızasının alınması, yalnızca kanuni işlemler yapılması, verilerin üçüncü taraflarla paylaşılmaması ve veri işleme sürecinin veri sahibiyle yapılacak sözleşme ile sınırlandırılması gerekir.
Kişisel veriler, KVKK ile korunur ve bu verilerin kasıtlı olarak başkalarıyla paylaşılması suçtur. Şirketler, sistemlerine kayıt olacak kişilerin verilerinin korunması için gerekli teknolojik yatırımları yapmak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu sebeple, veri sızıntısı yaşanması durumunda kullanıcılar, sorumlu şirketi mahkemeye vererek tazminat talep edebilir